

sabahın bir pazar sabahı için henüz erken diyebileceğin bir saatinde, dışarıdan belediyenin kar küreme aracının sesini duyunca kalkıp pencereden bakmadan dışarıda durumun ne vehim-vahim olduğunu anlamıştım zaten, evet bir de uğuldayan rüzgarın sesinden. canım çok sıkıldı tabii..tahmini bir uludağvari manzara eşliğinde camın önünde hazırlanacak sıcak bir sabah kahvaltısı bu sıkıntıyı hafifletebilirdi belki de, yine de gayet isteksiz kalktım. penceren bakınca başkentin ilk defa böyle bir 5 kasım yaşadığına bahse bile girebileceğime ve kazanacağıma şahit oldum. apartman görevlimiz ve cefakar-vefakar oğlu cümle kapısının önünü ve merdivenleri küremekle meşgulken henüz hiç bir küçük ve dahi büyük çığlıklar atarak karlar üzerinde yuvarlanmak,kartopu oynamak, kardan adam yapmak, yağan ilk karı kutlamak için dışarıya çıkmıştı..oysaki manzara son derece kışkırtıcı ve dahi cezbediciydi..belli ki henüz kimse özlememişti ve henüz bu duruma ruhen ve bedenen hazır değildi.. resmen faka bastık; bekliyorduk ama bu kadarını da değil.. çam ağacını kutusundan çıkarıp süsleyesim var...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder