yanlış hatırlamıyorsam evlere temizliğe giden ilkokul mezunu bir kadın bir zamanlar bir kitap yazmıştı..
roman mıydı, hikaye mi, yoksa deneme mi bilmiyorum....
merak etmediğim için alıp okumamıştım.
o kitap kaç sattı, nelerden bahsediyordu, yazılanların edebi açıdan değeri neydi, okuyana kattığı şeyler neler oldu bunları da hiç merak etmedim...
ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki yazanı taktir ettim hem de canı gönülden....
biliyorum ki yazmak içten gelen, geldimi de yazıya dökülmeden gitmeyen bir duygu...
üstelik yazmak bedava, para almıyorlar, hatta bazen üste para da veriyorlar....
yazan yazdığından her durumda sorumlu ama söz konusu bir gazete yada dergi ise durum bence farklı olmalı....
meslek mezunu onca genç onca yılı boşuna mı okudum diye hayıflanıyor mudur acaba yazar sıfatıyla köşebaşlarında yazıp çizenleri ve yazdıklarını gördükçe.....?
tirajlı tirajsız bir yerlerde yazmak için mesleki kariyere sahip olmak gerekmiyor galiba.....
diplomadan geçtim deneyim, bilgi ve görgü birikimi de aranmıyor mu....?
bizim apartman görevlimiz de pek konuşkan, pek neşeli babacan bir adam.
ahh siz bir de hanımını görseniz bir esprililik, bir fettanlık, bir gözüaçıklılık, neler neler....
azıcık boydan kısa yalnız.....
elinden tutan biri olsa yazacak o da...
inan ki.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder