Kedi hanımı ilk kez yeni evi ile tanıştıracağımın akşamı iş çıkışı alışveriş merkezine uğramam gerekiyordu.
O gün hava da nasıl sıcak.. arabanın içi de …. akşamüzeri olmasına rağmen…
Park yerine girdik…kedi hanımı, taşima kutusunun içinde ön koltukta bıraktım. Niyetim alışverişimi mümkün olduğunca seri şeklide tamamlayarak kedi hanımı bunaltmadan dönmek.
Tam kasalara yöneldiğimde uzun zamandır görüşemediğim bir arkadaşımla karşılaştım. Hoş beş derken aklım kedi hanımda ama söz bir türlü bitmiyor.. en nihayet bak dedim arabada kedim var…vedalaştık..arabaya varıp içeri girdiğimde kedi hanıma bir goz attım…
taşima kutusuna boylu boyunca serilmis ve agzı acık ve dili dişarida yatiyor… beni görünce cılız bir miyavvv dedi…ne demek istediğini anlamadim tabii…ne de olsa henüz birbirimizi yeterince tanımıyoruz, dilinden anlamıyoruz...
Yola koyulduk, seyir halindeyiz.. yan gozle kedi hanimi takipteyim.. bir ara baktim bizimkinin gozleri kaykıldı, dili iyice disarı çıktı… normalin de üzerinde bir ritmle nefes alıyor daha doğrusu alamıyormuş gibi yapıyor… nasıl panikledim..arabayi sağa çektim… niyetim biraz su verip rahatlamasını sağlamak…daha yavru … bir şey olacak diye korkuyorum… arabanın arka koltuğunda pet şişede su, torpido gozunde plastik bardak var… bardaklardan birini ortasından ikiye kıvırarak boyunu kuçülttüm-zor olmadi, sıcaktan gevşemis zaten- şişeyi elime aldım.. su sıcacık olmuş, daldır çay poşetini iç, o derece yani….bu sefer, sonuna kadar faryap ettiğim klimanın önüne bardağı koydum ,suyu serinletmeye çalışıyorum ..
bu arada kedi hanım kutusu içinde iyice kaykılmaya başladı… su biraz serinler gibi oldu… hemen kafesin kapağini açip kabı kedi hanıma doğru sürdüm… içmeye mecali yok… hadi kızım dedim bak su…. Oralı degil… kedim elden gidiyor… kucağima aldim arabadan çiktik, dili hala bir karis disarida ve kalbi yerinden fırlayacakmış gibi atıyor… kucağimda direniyor… beni yabancılıyor… elimden kaçırsam yakalamama imkan yok… rezalet bir durum … hemen eve ulaşmam ve ondan sonra kedi hanımı ılık suyun altına tutmam lazım diyorum…
Tekrar taşıma kutusuna yerleştirdim onu… su kabını onune surdum, kutunun kapağını kilitledim… yeniden seyir halindeyiz… ama kedi hanim kutudan cikmak istiyor…bu arada su kabini devirdi…kutu ve kendi su icinde kaldi… ciliz ve cikmayan sesiyle nasil bağiriyor… ben de sürekli onunla en yumuşak ses tonumla konuşup sakinleştirmeye çalışıyorum…
o güne kadar hiç bu kadar güvensiz bir şeklide araba kullandığımı hatırlamıyorum ve yol bitmek bilmiyor….
Kapıdan içeri bir telaş girer girmez ilk iş olarak onune su kabı koyuyorum…
dokunmuyor bile… !!
onun yerine hiçbir şey olmamiş gibi sakin tavırlarla kutusundan çıkarak yeni yuvasını koklaya koklaya odadan odaya gezinmeye koyuluyor…
Belki de onu eve getirdiğimin ilk akşamında kucağimda beni şaşırtacak kadar uzun süre uyumasının nedeni bu maceralı eve geliş yolculuğuydu….
Bilemedim….
2 yorum:
selam ak ...,
aslinda simdiden yaptiklarindan ileride yapacaklarini tahmin edebiliyorum...
haklisin cildirabilirim...
ya da bu saatten sonra mangal yurekli biri haline gelecegim...
artik blogda anlatirim olanlari ...
tesekkurler....
Excellent, love it! rhinoplasty for black skin Hummer on 26 rhinoplasty enumclaw adult webcams cell+phone+plans+with+minutes
Yorum Gönder