7 Temmuz 2005 Perşembe

aklımda...


bu gün öğle arasında dört arkadaş uzun zamandır gitmeyi düşündüğümüz içinde Rahmi Koç müzesinin de yer aldığı çengel hana gittik..kısa bir süre önce kale icinde restore edilerek hizmete açıldı...gayet modern ve sevimli olmuş..henüz tüm dükkanlar faaliyete geçmemiş...arabayı meydandaki park yerine bıraktık... peşimize 8-9 yaşlarında çocuklar takıldı... müze ile ilgili rehberlik hizmeti veriyorlarmış...hem de fransızca ve ingilizce, iki dilde...!!! hadi bakalim dedim bir şeyler anlatın ama fransızca olsun... hemen otomatiğe bağlanmış gibi sayıları ardı ardına saymaya başladılar.. çok güzel! anlaşıldı dedim...harçlık vermiyecek msin dediler...onların şevklerini kırmadan yanımızdan uzaklaştırdıktan sonra saman pazarına doğru yöneldik.. burada gezip dolaşmayı oldum olası cok severim....o kendine özgü ve yıllardır değişmeyen doğal yapısı içinde her zamanki gibi cıvıl cıvıldı..hiç aklımızda yokken antika takılar satan küçük bir dükkana girip gönlümüze ve kesemize uygun birşeyler beğenerek almayı yine! becerdik. aldıklarımızı boynumuza, kolumuza takarak oradan mutlu bir şekilde ayrıldık...bize sabırla davranma nezaketi gösteren ve pazarlık etmemize fazla ses çıkartmayan satıcıya özellikle teşekkür ettik...
kapısının önünde sıra sıra rengarenk, iri plastik boncuklar asılan bir dükkanın önünden geçerken gözüm bunlara takıldı..hemen içeri girip farklı renklerde birkaç boncuk sırası satın aldım...

akşam onları ipe dizerek kedi hanım için yeni bir oyuncak yapacağım...
bakalım sevecek mi??
köftecide karnımızı doyururken de boğazımdan hiç geçmedi...

Hiç yorum yok: