27 Aralık 2006 Çarşamba

hardal sarısı....



karşımda görünce şaşırmıştım,lokmam boğazımda kalıyordu.
tesadüf olamazdı, değildi de zaten. ikisi birden kahkahayı koyverdiler şaşkın bakışlarım karşısında sarılırken bana..
özlemiştim, uzun zaman olmuştu görmeyeli.
her zamanki gibi neşeliydi, gülüyordu yüzü; anında bize de geçiverdi neşesi..
hiç mi solgun, bezgin, yorgun olmazdı; yoğun ve yorucu bir iş gününden çıkıp geldim demişti nasılsın bakalım diye sorduğumuzda..
yeni ilgi alanından bahsetti; gülüştük, ben ciddiyim dedi, hazırlanın siz de varsınız işin içinde, o gerçekten ciddi, biz ise şamata; kabul dedim.
kuru, sert bir ayaz vardı akşamın bir vakti dışarıda, içerinin sıcağından camlar buğulanmıştı, içimiz daha da sıcaktı...

Hiç yorum yok: